top of page

YARGI REFORMU YARGI EMEKÇÄ°LERÄ°NÄ° YÄ°NE GÖRMEDÄ°

15d00dbe05f5a0.jpg

Yeni bir Yargı Reformu Strateji Belgesi daha  açıklandı.  “Reform” olarak sunulan belge ne yargının içinde bulunduÄŸu duruma ne de yargı emekçilerinin sorunlarına çözüm içermemektedir.

 

Yargı emekçileri her reform paketi açıklandığında doÄŸal olarak “acaba bizim de sorunlarımıza çözüm getirilir mi?” beklentisine girmektedir. Ancak yardımcı yargı personeli olarak nitelenen yargı emekçilerinin ekonomik, özlük, sosyal haklarına yönelik sorunlar bu paketlerde kendilerine yer bulamamaktadır. Son reform paketinde de yargı emekçileri yine görülmemiÅŸtir. Konuya iliÅŸkin Åžube BaÅŸkanımız Devrim Mol’un açıklaması aÅŸağıdadır. 

 

 

 

BASINA VE KAMUOYUNA

 

DeÄŸerli Basın Emekçileri,

Yeni bir Yargı Reformu Strateji Belgesi daha açıklandı.  “Reform” olarak sunulan belge, ne yargının içinde bulunduÄŸu duruma ne de yargı emekçilerinin sorunlarına çözüm içermemektedir.

DemokratikleÅŸmenin saÄŸlanamadığı, hukuk devletinin rafa kaldırıldığı, hak ve özgürlüklerin yok edildiÄŸi, etkin bir adalet sisteminin olmadığı bir ülkede yargının da sürekli tartışma konusu olması kaçınılmazdır. Bütün bunların üzerine bir de kuvvetler ayrılığı ilkesinin ortadan kaldırılmasıyla durum daha da vahim hale gelmiÅŸtir.

Siyasi iktidarın en çok “reform” yaptığını iddia ettiÄŸi alanların başında yargı gelmektedir. Avrupa BirliÄŸi ile tam üyelik görüÅŸmelerinin baÅŸlamasıyla paralel yürütülen “reformlar”, mevcut sorunları çözmekten çok yeni sorunlar üretmiÅŸ ve yargıda daha fazla tahribat yaratmıştır.

Yargı emekçileri her reform paketi açıklandığında “acaba bizim de sorunlarımıza çözüm getirilir mi” beklentisine girmektedir. Ancak yardımcı yargı personeli olarak nitelenen yargı emekçilerinin ekonomik, özlük, sosyal haklarına yönelik sorunlar bu paketlerde kendilerine yer bulamamaktadır.  Son reform paketinde de yargı emekçileri yine görülmemiÅŸtir.

 

DeÄŸerli Basın Emekçileri,

2009 ve 2015 yıllarında açıklanan reform paketlerinde olduÄŸu gibi son olarak açıklanan reform paketinde de;  yargılama hizmetlerinde performans ve verimliliÄŸi olumsuz yönde etkileyen sorunlardan birisi olarak yazı iÅŸleri hizmetlerinin görüldüÄŸü, bu hizmetlerin hızlandırılması, mahkeme yazı iÅŸleri müdürlüklerinin güçlendirilmesi, görev ve yetkilerinin geniÅŸletilerek kariyer meslek olarak yeniden yapılandırılması, Adalet komisyonlarının yetki ve sorumluluklarının yeniden düzenlenmesi, Adalet okullarından mezun olanların öncelikli istihdam edilmesi, yargı teÅŸkilatında sürekli ve zorunlu eÄŸitim modeline geçilmesi, personel sayısının arttırılması belirtilmiÅŸtir.

Yargı emekçilerinin reform paketlerinde yer alış biçimleri sorunlarının çözümüyle deÄŸil “yargı hizmetlerinin etkili ve kaliteli bir ÅŸekilde yerine getirilmesi için” iyi yetiÅŸtirilmesi gerektikleri yönüyle geçiÅŸtirilmektedir. Oysa hizmet içi eÄŸitimden önce asıl olarak göz önünde bulundurulması gereken iÅŸe alımlarda mülakat deÄŸil liyakate dayalı istihdamın yapılmasıdır.

Yargı hizmetlerinin etkili bir ÅŸekilde verilmesi kamu hizmeti açısından elbette önemlidir. Ancak bir hizmetin nitelikli verilebilmesi için birinci koÅŸul, hizmeti veren yargı emekçisinin ekonomik, özlük, sosyal ve demokratik haklarının idare tarafından tam olarak saÄŸlanmasıdır. 

 

DeÄŸer DeÄŸerli Basın Emekçileri,

Yargı emekçileri açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasında bir ücret almaktadırlar. Ä°ÅŸ yükü, ekonomik güçlükler intiharlara varan sonuçlara yol açmaktadır. Birinci reform paketinin açıklandığı 2009 yılından bu yana yargı emekçilerinin ekonomik haklarında hiçbir ilerleme saÄŸlanmamıştır. Aksine var olan havuz paralarının kaldırılması, iyileÅŸtirme olarak verilen fazla mesai ödemelerinin sınırlandırılması, ulaşım paralarının kesilmesi gibi uygulamalarla ekonomik kayıpları artmıştır. EÄŸer bir reformdan söz edilecekse öncelikle yargı emekçilerinin ekonomik kayıplarının karşılanması ve temel ücretlerinin arttırılması hedeflenmelidir.

 

Fazla mesai ödemeleri mevcut durumda bile sorun haline gelmiÅŸken, Ä°cra Müdürlüklerinin fazla mesai ödemelerinin dışında tutulması da ayrıca bir haksızlık yaratmıştır. Ä°cra Müdürlükleri personel eksikliÄŸi, fiziki koÅŸulların yetersizliÄŸi, çalışma ortamlarının saÄŸlıksız olması, yapılan iÅŸ hem ekonomik hem fiziksel risk taşımasına raÄŸmen personeli uÄŸradığı haksızlık karşısında koruyucu tedbirlerin olmaması gibi daha sayılabilecek birçok nedenle zor koÅŸullarda görev yapmaktadır.

Yaygın olarak 4/B statüsünde çalıştırılan yargı emekçileri, aynı iÅŸi yapmakta oldukları meslektaÅŸlarından daha düÅŸük ücretlerle, üstelik her an iÅŸini kaybetme korkusuyla çalışmaktadır. Bütün kamu hizmetlerinde olduÄŸu gibi yargıda da güvencesiz istihdama son verilmeli, sözleÅŸmeli personel kadroya geçirilmeli ve iÅŸ yükü dikkate alınarak yeni güvenceli personel istihdam edilmelidir.

Yazı Ä°ÅŸleri MüdürlüÄŸü bugün adliyelerde ne yetkili ne yetkisiz, emeklilikte hak kayıpları yaÅŸanan bir kadro olarak yer almaktadır. Yazı iÅŸleri hizmetlerinin güçlendirilmesi için öncelikle liyakate dayalı atama yapılmalıdır. Yazı Ä°ÅŸleri MüdürlüÄŸünde mevzuat bilgisi kadar kurum deneyimine ve tecrübesine de sahip olmak önemlidir.  Bunun yanında kurum içinde görevde yükselme sınavıyla zabıt katiplerinin yükselebileceÄŸi de tek kadrodur.  Kariyer meslek olarak deÄŸiÅŸiklik yapıldığı takdirde tek yükselme olanağı da ellerinden alınmış olacaktır.

Bu nedenle kariyer meslek olarak planlanmasından vazgeçilerek, Görevde yükselme ve unvan deÄŸiÅŸikliÄŸi sınavlarıyla kurum içinden atamalara devam edilmelidir. Mülakat uygulanması birçok haksızlığa ve adaletsizliÄŸe neden olduÄŸundan ve iÅŸ barışını bozduÄŸundan, mülakat uygulamasına son verilerek yazılı sınavın esas alındığı atamalar yapılmalıdır.

 

DeÄŸerli Basın Emekçileri,

Özellikle son dönemlerde yapılan hakim-savcı atamalarıyla birlikte adliyelerde mobbing yoÄŸun olarak yaÅŸanmaktadır. Mobbingin önlenmesi için kurumlarda bir kurul oluÅŸturulması, mobbing uygulayan amire yaptırım uygulanması için düzenlemelerin yapılması yargıdaki en büyük reformlardan birisi olacaktır.

Verilen yargı hizmeti gereÄŸi (duruÅŸma, keÅŸif, suçüstü nöbeti vb. gibi) fazla mesai yapılmasını gerektiren özel durumlarda yapılan mesainin karşılığında izin verilmesi konusunda,  uygulama birliÄŸi saÄŸlanarak, nöbet karşılığında izin verilmeli, gece geç saatlerde sona eren nöbetlerde personelin ulaşım sorunu çözülmelidir.   

Yargı emekçileri diÄŸer taraftan da disiplin hükümleriyle kıskaç altına alınmıştır. ÇoÄŸunlukla iÅŸ yoÄŸunluÄŸundan kaynaklanan en küçük hatada disiplin soruÅŸturması açılabilmekte, hiçbir savunma alınmadan en hafifinden yer deÄŸiÅŸtirme uygulamasıyla karşı karşıya kalmaktadır. Reform paketinde Adalet Komisyonlarının yetki ve sorumluluklarının yeniden düzenlenmesi hedefine yer verilmiÅŸtir. Bunun yanında Adalet Komisyonlarının yapısının demokratikleÅŸtirilmesi de hedeflenmekte midir? Hiçbir gerekçe gösterilmeden yapılan personel yer deÄŸiÅŸiklikleri adalete ne kadar uygundur?

Yargı çalışanlarının bütünü açısından da ek göstergenin yeniden düzenlenmesine ihtiyaç vardır. Ayrıca Ä°cra müdürleri ve yazı iÅŸleri müdürlerinin diÄŸer kurumlardaki müdür kadrolarından daha düÅŸük ek göstergeye tabi tutulması emeklilik gelirlerinde büyük oranda hak kayıplarına yol açmaktadır ve bu durum emekli olmayı engellemektedir. Bu konuda bakanlık tarafından çalışma yapılması yargı çalışanlarının en önemli taleplerinden birisidir.

 

Yazı Ä°ÅŸleri ve Ä°dari Ä°ÅŸler Müdürlerine iller arası rotasyon uygulaması getirilmiÅŸtir.  Gerek yargı çalışanları gerekse kamu açısından hiçbir yararı olmadığı gibi birçok yeni maÄŸduriyete sebep olacak olan rotasyon uygulaması kaldırılmalıdır.

Adalet Bakanlığı bünyesinde istihdam edilen sosyal hizmet uzmanları/sosyal çalışmacılar, psikolog, pedagog, aile, çocuk mahkemeleri, ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik ve yardım merkezlerinde görev yapmaktadırlar. Sosyal hizmet uzmanları/ sosyal çalışmacılar denetimli serbestlik sistemi içinde ve adliyelerin birçoÄŸunda çalışma yapabilmeleri için fiziki ortama bile sahip deÄŸildir. Dolayısıyla fiziki çalışma koÅŸullarının düzeltilmesi öncelikli olmalıdır. DiÄŸer yandan, Mahkeme uzmanlarının, MaÄŸdur Hakları Daire BaÅŸkanlığı veya baÅŸka bir birime baÄŸlanmadan var olan hukuki statülerinin güçlendirilmesi saÄŸlanmalıdır.

Denetimli Serbestlik Müdürlüklerinde görevli kamu emekçilerinin sendikaya üyelikleri iptal edilmiÅŸ ve aidat kesintileri durdurulmuÅŸtur. Bu konuda, sendikaya üye olmaları önünde herhangi bir engel bulunmadığına dair yargı kararları bulunmasına raÄŸmen Adalet Bakanlığı tarafından halen bir düzenleme yapılmamıştır.

 

DeÄŸerli Basın Emekçileri,

Tam da yargıda reform yapıldığı söylenirken örgütlenme özgürlüÄŸü önündeki engellerden birisi olan bu uygulamaya bir an önce son verilmeli ve Denetimli Serbestlik müdürlüklerinde çalışan yargı emekçilerinin sendika üyeliÄŸinin devam etmesi saÄŸlanmalıdır. 

Bugüne kadar hak ve özgürlüklerin korunup geliÅŸtirilmesi ancak emekçilerin örgütlü mücadelesiyle olmuÅŸtur. DemokratikleÅŸmenin saÄŸlanması, yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı, etkin bir adalet sisteminin oluÅŸturulması ve yargı emekçilerinin ekonomik, sosyal ve özlük haklarının iyileÅŸtirilmesi de örgütlü mücadele ile olacaktır.  Sendika olarak bugüne kadar olduÄŸu gibi bundan sonra da daha fazla hak ve özgürlük için mücadelemize devam edeceÄŸiz. Adalet Bakanlığını da yargı emekçilerinin sorunlarını çözmeye çağırıyoruz…

bottom of page