26/08/2020 tarihinde  COVID-19 salgını kapsamında kamu çalışanlarının dönüşümlü-esnek çalışma tedbirine ilişkin 2020/11 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayımlanmış genelge sonrası  Adalet Bakanlığınca ilgili birimlere bu kapsamda adliyelerde alınması gereken tedbirleri içeren yazılar gönderilmiştir.

 

Bütün dünyayı saran salgının ciddi anlamda etkisini yaşadığmız ilin turizm şehri olması nedeniyle ve turizmin açıldığı aylardan itibaren giderek artma eğiliminde olduğu hepimiz tarafından bilinmektedir. Duruşmaların devam etmesi durumunda adliyelerde söz konusu genelge kapsamında dönüşümlü çalışma koşulunun oluşması mümkün gözükmemektedir.

 

Adliye emekçileri adalet bekleyen vatandaşlarımızın da mağduriyet yaşamaması ve bekledikleri adalete bir an önce ulaşmaları gerektiğinin bilinciyle her zaman olduğu gibi pandemi sürecinin en başından itibaren büyük bir özveri ile yoğun iş gücü altında çalışmaktadır. Ancak pandemi sürecinin daha da uzun süreceği, ilimizde ve özellikle adliyelerde vakaların hızla arttığı, bu durumun çalışanlarda ciddi bir tedirginlik yarattığı da bir gerçektir. Pandemiyle tüm dünyayı etkisi altına alan korku ikliminin vatandaşa açık kurumlarımızda tüm çalışanları da etkisi altına aldığı açıktır. Hepimizin ortak korkusu, enfekte olup ağır bir hastalık süreci geçirmek ya da hasta olduğumuzu bile bilmeden başkalarını enfekte ederek çevremize zarar vermek.

 

Pandemi uzun soluklu bir koşu ve bitişe ulaşabilmek için çalışanların sağlıkta ve güvende kalması bir gerekliliktir. Çalıştığımız kurumların bizleri koruyup gözettiğini bilmenin rahatlığı ile maratonu tamamlamak ise en büyük arzumuzdur.

 

Büro Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi olarak, hem Adliye emekçilerinin daha sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmasını sağlamak, hem de adalet bekleyen vatandaşların haklarını korumak adına çalışma koşullarımızda bir takım değişiklikler yapılabilir mi diye düşünüp, adliye emekçisi arkadaşlarımızın da fikirlerini alarak oluşturduğumuz önerileri ve tespit edilen aksama ve eksiklikleri ifade ediyoruz;

 

- Adliyeye gelen vatandaş sayısının azaltılmasının bulaş riskini de azaltacağı, ilerleyen süreçte dosya yoğunluğunun azalmasına paralel olarak kısıtlı da olsa dönüşümlü çalışma koşullarının oluşabileceği hususları da gözetilerek, günlük duruşma dosya sayılarının azaltılması önleminin değerlendirilmesi,

 

- Her gün Adliye binasına giren vatandaş sayısının yoğunluğu hepimizin bilgisi dahilindedir. Bu yoğunluktan dolayı da en çok vaka adliyelerde görülmektedir. Özellikle bu süreçte toplu taşım kullanmamak  temas oranını azaltmak adına ciddi ve önemsenmesi gereken bir tedbirdir. Bu çerçevede, belli durak noktaları ( Lara güzergahı, Konyaaltı, vb.) belirlenerek personelin ulaşımının servisle sağlanması için gerekli düzenlemelerin yapılması,

 

- Pandemi sürecinin uzama ihtimali düşünülerek, uzaktan çalışma için gerekli teknik altyapı ve donanım çalışmalarının hızlandırılarak personele teknik desteğin sağlanması hususunda Adalet Bakanlığına öneri sunulması,

 

- Kamu kurumlarına girişlerde uygulanmaya başlanan HES sorgusu olumlu bir gelişme olup, özellikle sorgulamayı yapan personel açısından bulaş riskine açık bir durum oluşturmaktadır. Vatandaşın uygulama kodunu makinaya okutup geçmesi, kapıda görevli personelin koruyucu bir fiziki mesafe oluşturmak koşulu ile gözlem yapması, makinadan risk kapsamında bir uyarı gelmesi halinde duruma müdahale edilmesini sağlayacak bir teknik altyapı oluşturulmasına ilişkin Adalet Bakanlığına öneri sunulması,

 

- Hijyen konusunun bu süreçte çok önemli olduğu bilinmekle beraber, yeterli temizlik işçisi olmadığından, özellikle ek binamızda temizlik işçileri yerine denetimli hükümlülerin çalıştırıldıklarını ve onların da temizlik işini iyi yapmadıklarını çalışan personelden sık sık duymaktayız. Ek binada sabun, tuvalet kağıdı, havlu gibi temizlik malzemelerinin yetersiz hatta çoğunlukla olmadığını da öğrenmiş bulunmaktayız. Ayrıca covid 19 + olan ya da temaslı olan temizlik işçilerinin karantinaya alınmaları ile birlikte zaten yetersiz olan sayının daha da azalması sonucu özellikle tuvalet ve lavabolarda yeterli temizliğin sağlanmadığı da bilgimiz dahilinde olup, bu durumun bulaş riskini artırdığı açıktır. Bu nedenle pandemi sürecinde yeterli hijyenin sağlanması için ek temizlik işçilerinin istihdam edilmesi gerektiği kaçınılmaz olmuştur. Bu açığın İŞKUR aracılığı ile TYP çerçevesinde karşılanabileceği hususunun tarafınızca değerlendirilmesi,

 

- Çay ocaklarının kapalı olması nedeniyle kalemlerde çay kahve yapılması kaçınılmaz olmuştur. Ancak bizler sakıncalı olduğunun bilinciyle bir araya gelmeme konusuna özen göstermekte olsak da, hakimlerin özellikle öğlen aralarında sık sık bir araya geldikleri ve kalem personelinden çay kahve servisi beklentilerinin olması da aldığımız şikayetlerdendir. Bu konuda nasıl bir önlem alınacağı  hususunun tarafınızca değerlendirilmesi,

 

- Danışmada çalışan personelin vatandaşı yeterince aydınlatamaması nedeniyle gereksiz olarak vatandaşlar kalemlere çıkmakta, ön bürolardan verilecek dilekçeler ile işleri halledilecek olsa dahi vatandaşlar bilemedikleri için kalem personelinden hizmet beklemektedir. Bu durum hem kalem personelinin iş hızını azaltmakta hem de bulaş riskine de sebep olmaktadır. Danışmada görevli personele daha doğru bilgilendirme ve yönlendirme yapabilmelerini sağlamak adına eğitim verilmesi hususunun değerlendirilmesi,

 

- Personel yemekhanede yemek sırasında çok beklemekte, neredeyse öğlen tatilinin tamamını yemekhaneden yemek alabilmek için geçirmekte olduğu da iletilen şikayetlerdendir. Bu konuya da çözüm üretilmesi.