Yürütmüş olduğu sendikal ve demokrasi mücadelesi gerekçe gösterilerek Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından memurluktan men edilen, hakkında idari ve adli soruşturma başlatılan Tüm Bel – Sen Antalya Şube Başkanı İlhan Karakurt’la dayanışma amacıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi önünde basın açıklaması yapıldı.

 

Tüm Bel-Sen Genel Merkez yöneticileri ve İstanbul Şubelerinin başkanları da eyleme destek verdi. Tüm Bel – Sen Genel Merkezi adına Mümtaz Başar bir açıklama yaptı. Mümtaz Başar’ın ardından KESK Antalya Şubeler Platformu dönem sözcüsü Mustafa Ayar bir konuşma yaptı.

 

“Hiçbir Belediye Başkanı Menderes Türel  kadar işçi ve emekçi düşmanı olmadı.Menderes Türel’in başkanlığı, işçiler ve emekçiler için,baskı, sürgün zulüm, işsizlik demektir” diyen Mustafa Ayar

“30 Mart Yerel Seçimleri sonucunda Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna ikinci kez oturan Menderes Türel, görevine “fırtına” gibi başladı. Bu hızlı başlangıç, kentin sorunlarının çözümüne yönelik bir atak değildi. Tamamen emekçilere dönük, onların ekmeğiyle oynamaya dönük bir atak. Daha koltuğuna oturur oturmaz, yüzlerce taşeron işçinin işine son verdi. İşine son veremediklerini, sürgün etti.  İnsanlar, cep telefonu mesajlarıyla işten atıldıklarını öğrendi. İşten atılan emekçilerin ne ihbar tazminatları ödendi, ne de kıdem tazminatları.

 

Taşeron işçileri işten atmak da Menderes Türel’e yetmedi, kısa sürede sıra kamu emekçilerine geldi. Onların iş güvencesi olduğu için, onları işten atmak kolay değildi. Ama onunda bir çaresi vardı, sürgün. Yüzlerce kamu emekçisi, bir anda sürgün edildi. Menderes Türel Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan ve AKP’li ya da onlara yakın olmayan kamu emekçilerini ilçelere sürgün etmeye başladı. Tabii bu sürgünden ilk nasibini alan da KESK’li kamu emekçileri oldu.

 

Menderes Türel seçimler öncesi,  “seçimleri kazanırsam hiçbir çalışanın görev yeri değişmeyecek” diye söz vermişti. Ama bu sözünü tutmadı, çünkü yalancılık bunların fıtratında var.

Menderes Türel ve parçası olduğu AKP düzeni her yerde emeğe ve emekçiye düşmandır. Ülkemizi sermaye için dikensiz gül bahçesine çevirirken, emekçiler için ise cehenneme çevirmiştir. Güvencesizlikte, iş cinayetlerinde, çocuk işçi çalıştırmada, emekçiler için olumsuz olan ne varsa, hepsinde ülke olarak “zirvedeyiz”. Buradan Menderes Türel’e sesleniyoruz baskılarla, sürgünlerle, işten atmalarla bizleri yıldıramayacaksınız. Başta İlhan Karakurt olmak üzere işinden aşından olan tüm emekçilerin yanındayız. Onlar işlerine geri dönene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi