10 Ekim katliamının 1.yılında Emek ve Demokrasi Güçleri sokaktaydı. Emek ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla yüzlerce kişi kaybettiğimiz barış karanfillerini anmak için Cumhuriyet Meydanında toplandı.

​

Anma öncesi kitlenin güvenliğini sağlamak için meydanın etrafına çekilen şeritler polis tarafından zorla söküldü. Kısa süreli yaşanan gerginliğin ardından anma etkinliği katliamda kaybettiğimiz yoldaşlarımız anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Hayatını kaybeden arkadaşlarımızın isimleri tek tek okunarak meydana karanfiller bırakıldı.

​

Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını Emek Partisi Antalya İl Başkanı Hasan Alkan yaptı. Basın Açıklaması şu şekilde;

 

10 EKİM’İ UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ. BARIŞI,KARDEŞLİĞİ KAZANACAĞIZ!

 

Geçen yıl 10 Ekim’de Emek, Barış ve Demokrasi mitingiyle ülkemizin içine sürüklendiği çatışmalı ortama dur demek, ülkemizdeki savaş iklimini ve ortamını dağıtmak, kendi var oluş ortamımızı korumak, emeğin haklarıyla barış ve demokrasi arasındaki dolaysız irtibatı kurmak için Ankara’daydık. Ülkenin  dört bir yanından bayraklarımızla, pankartlarımızla, düşlerimizle ve şarkılarımızla gelmiştik Ankara’ya. Meydanlarına, geleceğine sahip çıkan, barışa ve kardeşliğe inanmış hayat dolu bir topluluktuk.

 

Saat 10’u 4 geçe patlayan o melun bomba sevdiklerimizi, can yoldaşlarımızı aldı aramızdan. Nar taneleri gibi gökyüzüne savrulduk. 100 arkadaşımızı, kardeşimizi, canımızı, dostumuzu, sevdiklerimizi yitirdik. yüzlerce arkadaşımız hastanelerde tedavi gördü, ağır yaralı arkadaşlarımız tedavi görmeye devam ediyor.

 

O gün Katillerin önünü açanlar, kaybettiklerimizi anmamıza engel olmak için dün Bursa’da bugün Ankara’da  barikatlar kurup, TOMA’yla çevik  kuvvet  polisleriyle arkadaşlarımıza saldırdı, bir çok arkadaşımızı gözaltına aldı.  Bu saldırıyı kınıyor, gözaltına alınan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Zalimin zulmü bu memleketi de sesimizi de asla ama asla teslim alamayacak.

​

Zaman düşleri parçalanmış ölülerimizin açmış olduğu yaraları iyileştirmiyor.

Öfkeliyiz. Hiç dinmedi öfkemiz, dinmeyecek de.

 

Katili tanıyoruz.
 

Emek, Barış ve Demokrasi mitingini kana bulayanların kimler olduğunu biliyoruz.

Reyhanlı, Cilvegözü, Diyarbakır ve Suruç’tan sonra Ankara Garı önünde gerçekleştirilen ve sonrasında devam eden katliamlar; insanlık tarihinin gördüğü en barbar, en alçak kıyım mekanizmalarından biri olan IŞİD’i “öfkeli bir grup genç” olarak niteleyen malum zihniyetin ürünüdür.

 

Ellerinde  Türklerin, Kürtlerin, Suriyelilerin, Berkin’lerin, Ali İsmail’lerin, Polen’lerin, Veysel’lerin kanı var.

On binlerce çocuğun çocukluklarını çaldılar, yüzbinlerce gencin, kadının geleceğini kararttılar. Kentleri, yerleşim birimlerini yok ettiler. Yeni Osmanlıcı politikalarıyla Ortadoğu’nun bir cehennem senaryosunun içine çekilmesinde asli rollerden birini üstlendiler. Yetmedi, Cerablus’a müdahale ederek Türkiye’yi resmen savaşa soktular.

Belli ki barış, Ortadoğu’dan emperyalizmi kovmadan, işbirlikçi AKP-Saray Rejimi’nin iktidarına son vermeden gelmeyecek. Yolumuz uzun, mücadele zorlu. Halkların kardeşliğini, ortak çıkarlarını yükseltmekten başka bir umarımız yok!

 

10 Ekim katliamının ardından bir yıl geride kaldı. Geride kalan bir yıl zarfında katliamda kamu görevlilerinin ağır ihmali olduğunu da gördük. Katliamın bilindiği halde engel olunmadığına tanık olduk. Hazırlanan iddianamenin katliamda ihmali olanlara dokunmadığını gördük. Tüm bu adaletsizliklere rağmen adalet arayışımızdan vazgeçmiş değiliz. 10 Ekim Ankara katliamının peşini  bırakmayacağız. Bu dava mahşere kalmayacak. Olayda ihmali bulunanlar,göz yumanlar,ekran karşısında pişkince ve arsızca sırıtanlar yargı önüne çıkıp hesap verene kadar bu davanın peşindeyiz.

 

Bu vesileyle bir kez daha Barış Karanfili yoldaşlarımızı, kardeşlerimizi, canlarımızı saygıyla, minnetle anıyoruz. Gülüşlerine halel getirmeyeceğiz. Kuşkumuz yok! Biz kazanacağız!Barış, kardeşlik ve demokrasi kazanacak!